AVRUPA KONSEYİ’NİN İKİ TEMEL İNSAN HAKLARI ARACI, AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE AVRUPA SOSYAL ŞARTI’DIR. AYRICA, AVRUPA’NIN İKİ YASAL ORGANINDAN BİRİ OLAN BAKANLAR KOMİTESİ, ÜYE DEVLETLERE BELİRLİ HUSUSLAR HAKKINDA ÖNERİLER SAĞLAMAKTADIR.
İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, Avrupa Konseyi’nin (AK)
üç temel odak alanını oluşturmaktadır. Avrupa Konseyi, 20. yüzyılın
başlarında yaşanan zulmü takiben 1949’da kuruldu ve bugün 47 Üye Devleti
800 milyondan fazla vatandaşla bir araya getirmektedir. Türkiye, (AK
üyelik anlaşmasını 1949 yılında imzalamıştır ve Yunanistan ile birlikte
Avrupa Konseyi kurulduktan sonra konseye ilk giren üyeler oldukları için
“kurucu üye” statüsündedirler.
Avrupa Konseyi’nin iki ana insan hakları enstrümanı; Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı’dır. Ayrıca, Avrupa Konseyi’nin
iki yasal organından biri olan Bakanlar Komitesi, üye devletlere belirli
konularda tavsiyelerde bulunur. Bu bölüm çoğunlukla bu yönlere
odaklanmaktadır.
Gençlik hakları, özellikle iki yasal organ, Parlamenter Meclisi (PM) ve
Bakanlar Komitesi (BK) arasındaki bir dizi iletişim yoluyla son birkaç
yıldır Avrupa Konseyi’nin siyasi gündeminde yer almaktadır. Parlamenter
Meclisi, yılda dört kez Strazburg’da toplanan tüm üye
devletlerden ulusal parlamenterleri bir araya getirmektedir. Bakanlar
Komitesi, Avrupa Konseyi’nin karar alma organıdır ve tüm üye
devletlerin dışişleri bakanlarından veya bakan temsilcilerinden oluşur.
Parlamenterler Meclisi’nin 2011 yılında gençlerin haklarıyla ilgili bir
çerçeve sözleşme çağrısı ve ardından 2013 yılında gençlik haklarıyla
ilgili bir Kamu Denetçisi (Ombudsperson) çağrısı Bakanlar Komitesi’nden
olumlu yanıtlar almamıştır. Ancak Bakanlar Komitesi,
gençlerin haklara erişimiyle ilgili bir tavsiye taslağının hazırlanmasını
desteklemiştir.
Avrupa
Konseyi’nin Çalışma Yapısı’nda Gençlik
Gençlik, Ortak
Gençlik Konseyi ve Gençlik
Departmanı aracılığıyla Avrupa Konseyi’nin karar alma ve
çalışma yapısının önemli bir parçasıdır. Ortak Gençlik Konseyi,
gençleri doğrudan etkileyen konular ve politikalarla ilgilenen bir ortak
karar mekanizmasında hükümet temsilcilerini ve gençleri bir araya
getirmektedir. Danışma Konseyi, son birkaç yıldır gençlik haklarına ve
haklara erişime öncelik vermiş olup; Bakanlar Komitesi’nin Gençlerin
Haklara Erişimine ilişkin Tavsiye Kararı lehine ortak taslak hazırlamış ve
güçlü bir şekilde savunmuştur.
Avrupa Konseyi Gençlik Departmanı,
daha iyi gençlik politikaları için kılavuzlar, programlar ve yasal araçlar
geliştirmekten sorumludur ve aynı zamanda gençler arasında vatandaşlığı,
hareketliliği, insan haklarını, demokrasiyi ve kültürel çoğulculuğu teşvik
eden uluslararası gençlik faaliyetlerini desteklemektedir.
Avrupa
Konseyi İnsan Hakları Komiseri, insan haklarını destekler
ve Avrupa genelinde bunların korunmasına ilişkin tavsiyelerde bulunur. Bu,
ülke ziyaretleri ve ulusal makamlar ve sivil toplumla diyalog, insan
haklarının uygulanmasına ilişkin tematik raporlama ve farkındalık arttırma
faaliyetleri yoluyla elde edilmektedir. Ülkelere göre raporlar ve belgeler
Avrupa Konseyi internet
sitesinde mevcuttur. Ülke ziyaretleri sivil topluma
kaygılarını belirtmek için bir fırsat sağladığından, ülkenize yapacağı bir
ziyaretten önce Komiser ile iletişime geçerek bir görüşme ayarlamak,
gençlerin haklarıyla ilgili endişeleri dile getirmek için başka bir yol
sağlayabilir.
Son olarak, Avrupa
Konseyi Genel Sekreteri son yıllık raporunda, ulusal gençlik
politikalarının uygulanmasını değerlendirmek için izleme mekanizmalarının
eksikliğinin yanı sıra gençlik yapılarının karar alma süreçlerinde eşit
ortaklar olarak tanınmadığı gerçeğini vurgulamıştır. [7]
[7] State of Democracy, Human Rights and
the Rule of Law, Report by the Secretary General of the Council of
Europe, 2016. Available here (accessed on 07/11/2016).
Bakanlar Komitesinin
Tavsiyeleri
Bakanlar
Komitesi’nden gelen tavsiyeler üye devletler açısında yasal olarak
bağlayıcı değildir. Bununla birlikte, belirli konuların kabul edildiğini
ve bunları ele almak için genel bir taahhüdü ifade ederek; bunun nasıl
yapılacağı konusunda devletlere rehberlik ederler. Bağlayıcı olmayan
doğası nedeniyle uygulamanın resmi bir izlemesi olmamasına rağmen,
Bakanlar Komitesi üye devletlerden bir tavsiyeyi uygulamak için hangi
önlemleri aldıkları konusunda bilgi vermelerini isteyebilir. Ayrıca bu tür
tavsiyeler, sivil toplumun dikkat çekmesi ve konuyla ilgili hükümetin
eylemini teşvik etmesi için yararlı bir savunuculuk aracıdır.
Bakanlar Komitesi, yakın zamanda özellikle
gençler ve haklara erişimlerine ilişkin iki tavsiyeyi kabul etmiştir.
1) Dezavantajlı muhitlerde yaşayan
gençlerin sosyal haklara erişimi hakkındaki CM/Rec(2015)3
sayılı Tavsiye Kararı:
Tavsiye kararı, dezavantajlı muhitlerde
gençlerin karşılaştığı yoksulluğu, ayrımcılığı, şiddeti ve dışlanmayı
önlemek ve ortadan kaldırmak için politikaları teşvik etmektedir. Tavsiye
kararı, diğerlerinin yanı sıra eğitim ve öğretime, istihdama, yeterli ve
uygun fiyatlı konutlara, kaliteli sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması
yoluyla gençlerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi çağrısında
bulunmaktadır.
2) Gençlerin haklara erişimi
hakkındaki CM/Rec(2016)7
sayılı Tavsiye Kararı:
Tavsiye kararı (ayrıca bkz.), geniş kapsamlıdır ve medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları kapsamaktadır. Devletlere şu konularda rehberlik eder: gençlerin eğitime, özerkliğe ve sosyal içermesine erişimin iyileştirilmesi, hareketlilik, aktif vatandaşlık, demokrasi ve katılım, farklı toplumlarda birlikte yaşama, bilgiye erişim ve korumanın yanı sıra sağlık hizmetlerine erişim.
Tavsiye kararı (ayrıca bkz.), geniş kapsamlıdır ve medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları kapsamaktadır. Devletlere şu konularda rehberlik eder: gençlerin eğitime, özerkliğe ve sosyal içermesine erişimin iyileştirilmesi, hareketlilik, aktif vatandaşlık, demokrasi ve katılım, farklı toplumlarda birlikte yaşama, bilgiye erişim ve korumanın yanı sıra sağlık hizmetlerine erişim.
Bakanlar Komitesi, Tavsiye Kararının kabul
edilmesinden sonraki beş yıl üye devletler tarafından yapılacak takibi
incelemeyi kabul etmiştir. Bu durum, 2016 ile 2021 yılları arasında
gençlik haklarını teşvik etmede gençlik örgütlerini destekleyebilecek
değerli bir araçtır.
Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)
medeni ve siyasi haklara odaklanmakta olup; Avrupa Konseyi’nin tüm üye
devletleri tarafından onaylanmıştır. Sözleşmede belirtilen hak ve
özgürlüklerin ulusal hukuka dahil edilmesi zorunludur ve bunlar hem
bağımsız hem de güçlü olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin [8] (AİHM)
kontrolüne tabidir. Ayrıca AİHM’nin kararları üye devletler için yasal
olarak bağlayıcıdır ve üye devletler hükümleri ihlal ettiği gerekçesiyle
para cezasına çarptırılabilir.
2012 yılında Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi, 18-35 yaşları arasındaki gençlere ilişkin beş alanı kapsayan
ilgili içtihatların bir derlemesini
sunmuştur:
* Profesyonel bir kariyere erişim
* Vicdani ret
* İkinci nesil göçmenlerin sınır dışı edilmesi
* Zorla çalıştırma
* Üniversite çalışmaları
* Vicdani ret
* İkinci nesil göçmenlerin sınır dışı edilmesi
* Zorla çalıştırma
* Üniversite çalışmaları
Protokol ya Sözleşmenin çerçevesini
değiştirerek, yürürlüğe girmesi için üye devletlerin oybirliğiyle
onaylamasını gerektirebilir; ya da belirli sayıda devletin yürürlüğe
girmeden önce imzalamasını gerektirecek şekilde korunabilecek hakları
genişletebilir. Daha fazla bilgi için protokollerin
listesine ve imza
ve onay çizelgesine bakınız.
[8] Ovey, Clare &
White, Robin C.A., Jacobs & White, The European Convention on Human
Rights (4th ed.), p.18. New York: Oxford UP, 2006.
Sivil Toplum
Katılımı
AİHM teoride stratejik davalar yoluyla
gençlik haklarını desteklemek için kullanılabilir. Bu, hukuk sisteminin ve
mahkemelerin, sonunda birçok insanı etkileyecek hukuki değişikliği meydana
getirmek amacıyla bir insan hakları ihlalini vurgulamak için
kullanılmasıdır. Stratejik dava başarılı olduğunda çok etkili olmasına
rağmen dava süreci çok uzun ve kaynak ağırlıklı bir süreçtir. Söz konusu
mahkeme tarafından belirlenen şartlara uygun ayrıntılı ve sağlam temellere
sahip kanıt gerekmektedir. Kanıt, vakaya katkıda bulunmak isteyen kalifiye
uzmanlar ve danışmanlar tarafından desteklenmelidir. Dahası, yerel hukuk
yollarının tüketilmesini gerektirmektedir, yani AİHM’ye itiraz, temyizin
mümkün olmadığı en yüksek düzeydeki ulusal mahkemelerde olumsuz bir
sonucun ardından yapılmalıdır. Hayır amaçlı hukuki danışmanlık genellikle
STK’lara ücretsiz olarak sunulur. Ancak bu, genellikle tahmin edilmesi zor
olan belirli yasal ücretlerin tamamen yerini almayabilir. Bir hukuki
davanın sonucu arzu edilen sonuç olsun ya da olmasın, benzer davaların
gelecekte başarıya ulaşma olasılığı için bir emsal teşkil eder. Yukarıda
belirtilenler göz önüne alındığında, AİHM, mevcut aracın amaçları
açısından daha fazla değerlendirilmeyecektir; ancak savunuculuk çabaları
sırasında her zaman önemli bir referans noktası olarak kullanılabilir.
Avrupa Sosyal Şartı
Avrupa
Sosyal Şartı (ASŞ), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni
tamamlamakta ve sosyal ve ekonomik haklara odaklanmaktadır. ASŞ özellikle
istihdam ve çalışma koşullarını, barınma, eğitim, sağlık, tıbbi yardım ve
sosyal korumayı kapsamaktadır. Orijinal versiyon 1961 yılından kalmadır
ancak 1996 yılında revize edilmiştir. İki versiyonda paralel olarak mevcut
olmakla birlikte, tüm üye devletler revize edilmiş versiyonu onayladıktan
sonra orijinal versiyonun yerini alacaktır. Orijinal ve revize edilmiş
ASŞ’nin imzalarının ve onaylarının bir listesi burada
mevcuttur. Üye devletler üzerinde bir bütün olarak
bağlayıcı olan AİHS’nin aksine ASŞ devletlerin hangi hükümleri bağlayıcı
yasal yükümlülükler olarak kabul edeceklerini seçebilecekleri bir onay
sistemine dayanmaktadır. Ancak, asgari düzeyde belirli maddeleri kabul
etmeleri gerekir. Ülkelere göre kabul edilen hükümlerle ilgili ayrıntılar
burada mevcuttur.
Avrupa Sosyal Haklar Komitesi (ASHK),
ASŞ’ye uygunluğun izlenmesinden sorumludur. Bu, iki prosedür yoluyla
yapılır: üye devletler tarafından raporlama ve Komiteye gönderilen
Toplu Şikayetlerin değerlendirilmesi. Bu iki prosedür aşağıda
sırayla açıklanmaktadır.
Toplu Şikayetler
1995 yılında Toplu Şikayetlere izin veren
bir protokol kabul edilmiştir. Bu, belirli kuruluşların, bir ülkenin
yasası veya uygulaması ASŞ’nin hükümlerinden birini ihlal ettiğinde
endişelerini dile getirmesine olanak tanır. Ancak söz konusu devlet söz
konusu hükmü kabul etmiş olmalıdır. 2016 itibariyle sadece 15 ülke Toplu
Şikayetler protokolünü kabul etti. Şikayette bulunabilecek kuruluşlar,
işverenlerin ve sendikaların ulusal veya uluslararası örgütleri ile Avrupa
Konseyi’nde katılımcı statüsüne sahip olan ve şikayette bulunma yetkisine
sahip uluslararası STK’lardır. Bireysel ülkeler, kendi yetki alanları
dahilindeki temsilci STK’lara kendilerine karşı şikayette bulunma hakkı
verebilirken, 2016 itibariyle bunu yalnızca Finlandiya yapmıştır.
Sivil Toplum Katılımı
Adından da anlaşılacağı gibi, Toplu
Şikayetler bireysel bir vakaya dayanamaz, ancak daha geniş sistemik
sorunları ele almalıdır. Yerel hukuk yollarının tüketilmesine gerek
yoktur. Bir şikâyette bulunulduğunda, öncelikle kabul edilebilirliği ve
bir dizi kriteri karşılayıp karşılamadığı değerlendirilir. Kabul
edilebilir bulunursa, şikâyet, devletin Avrupa Sosyal Şartı’na (ASŞ) uyup
uymadığını değerlendirmek için incelenir. Devletin ASŞ’yi ihlal ettiği
tespit edilirse, devletten, yasa ve uygulamada uygunluğa ulaşmak için
planlanan önlemlerini Bakanlar Komitesi’ne (BK) bildirmesi istenir. BK,
bir devletin durumu uygun hale getirmeye yönelik beyan edilen niyetini
dikkate almak için basit oy çoğunluğu ile bir karar alabilir. Devletten
yanıt gelmezse, BK üçte iki çoğunlukla bir tavsiye kabul edebilir.
Devletler, ASHK kararlarına saygı göstermek zorunda olsalar da bunlar iç
hukuk sisteminde uygulanamaz. Bu durumda mahkeme kararlarıyla aynı
ağırlığı taşımadıkları anlamına gelir. Toplu Şikayetler prosedürü hakkında
daha fazla bilgi burada
mevcuttur ve bir şikâyet yapıldıktan sonra sürecin
basitleştirilmiş bir özeti aşağıda verilmiştir.
Bir Şikâyette Bulunduktan Sonra
Toplu Şikâyet Prosedürüne Genel Bakış
1.Toplu şikâyette bulunuldu.
2.Avrupa Sosyal Haklar
Komitesi şikâyetin kabul edilebilirliğine hüküm verdi. (Kabul edilemezse:
başka işlem yok.)
3.Kabul edilebilir ise:
Avrupa Sosyal Haklar Komitesi şikâyetin esasına karar verir. (Avrupa
Sosyal Şartı’nın ihlali yoksa: başka işlem yok.)
4.Avrupa Sosyal
Şartı’nın ihlali söz konusuysa: devlet, durumu düzeltmek için planlanan
önlemleri Bakanlar Komitesi’ne bildirmelidir. (Devletten bildirim
gelmezse: Bakanlar Komitesi Tavsiye’yi kabul edebilir (2/3) çoğunluk
gereklidir)
5.Devlet bildirirse:
BK, beyan edilen niyeti dikkate alarak karar alabilir. (basit çoğunluk)
Raporlama
Üye devletler, Avrupa Sosyal Haklar
Komitesine düzenli olarak rapor sunmaktadırlar. Raporlar aracılığıyla
devletler, Avrupa Sosyal Şartı’nın uygulanmasında kaydettikleri ilerlemeyi
ifade etmektedir. Bu raporlara dayanarak, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi
durumun Avrupa Sosyal Şartı ile uyumlu olup olmadığına dair sonuçlar
sunar.
Toplu Şikayetler hakkındaki kararlara
benzer şekilde, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi sonuçları da kanunu
belirler, ancak bu durum devletler için bağlayıcı bir gereklilik değildir.
Ulusal makamlar daha ziyade Avrupa Sosyal Haklar Komitesi’nin sonuçlarını
iç hukuk uyarınca yürürlüğe koymalıdır. Bakanlar Komitesi, Avrupa Sosyal
Haklar Komitesi kararlarını alır ve taraf devletlere bireysel tavsiyelerde
bulunabilecek ancak üçte iki çoğunluğun onaylanmasını gerektiren bir karar
kabul eder. Bir devlet, yasasını ve/veya uygulamasını Avrupa Sosyal
Şartı’na uygun hale getirmek için hiçbir önlem almazsa, Bakanlar Komitesi
bir Tavsiye Kararını ele alabilir, ancak bir kez daha üçte iki çoğunluk
gerekmektedir. Avrupa Sosyal Haklar Komitesi sonuçları, Avrupa Sosyal
Şartı’nın çevrimiçi veri tabanında (burada)
mevcuttur.
Avrupa Sosyal Şartı’nın maddeleri ve
hükümleri dört tematik gruba ayrılmıştır. Toplu Şikayetler prosedürünü
kabul etmeyen devletler, her yıl dört tematik gruptan birini rapor eder.
Dört farklı grup ve ilgili makaleleri Tablo 2’de detaylandırılmıştır.
Tablo 2:
Raporlama amacıyla tematik grup tarafından Avrupa Sosyal Şartı’nın
maddeleri ve hükümleri.
GRUPLAR | MADDELER |
Grup 1: istihdam, eğitim ve eşit fırsatlar | 1, 9, 10, 15, 18, 20, 24, 25 |
Grup 2: sağlık, sosyal güvenlik ve sosyal koruma | 3, 11, 12, 13, 14, 23, 30 |
Grup 3: İşçi hakları | 2, 4, 5, 6, 21, 22, 26, 28, 29 |
Grup 4: Çocuklar, aileler, göçmenler | 7, 8, 16, 17, 19, 27, 31 |
Toplu Şikayetler protokolünü kabul eden
devletler daha basit bir raporlama yöntemini takip eder ve böylece her
iki yılda bir basitleştirilmiş bir rapor sunarlar. Bu kategorideki
devletler, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi’nin kapasitesinin zorlanmasını
önlemek için iki gruba Tablo 3’te detaylandırıldığı gibi
ayrılmıştır.Tablo 4’te Devletler için raporlama zaman
çizelgesini özetlemektedir.
Tablo 3: Toplu Şikayetler prosedürünü kabul eden ve basitleştirilmiş raporlamaya tabi olan devletler.
| A Grubu | Fransa, Yunanistan, Portekiz, İtalya, Belçika, Bulgaristan, İrlanda, Finlandiya |
| B Grubu | Hollanda, İsveç, Hırvatistan, Norveç, Slovenya, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti |
| REFENRANS DÖNEMİ | TEMATİK GRUPLAR /MADDELER | RAPOR TESLİM TARİHİ | NORMAL RAPOR | BASİTLEŞTİRİLMİŞ RAPOR | ASHK SONUÇLARININ KABULÜ |
| 01/01/2011 – 31/12/2014 | Grup 1 İstihdam, eğitim ve eşit fırsatlar (Madde 1, 9, 10, 15, 18, 20, 24, 25) | 31/10/2015 | B Grubundakiler Hariç Tüm Devletler | B Grubundaki Devletler | Aralık 2016 |
| 01/01/2012 – 31/12/2015 | Grup 2 Sağlık, sosyal güvenlik ve sosyal koruma (Madde 3, 11, 12, 13, 14, 23, 30) | 31/10/2016 | B Grubundakiler Hariç Tüm Devletler | B Grubundaki Devletler | Aralık 2017 |
01/01/2013 – 31/12/2016 | Grup 3 İşçi Hakları (Madde 2, 4, 5, 6, 21, 22, 26, 28, 29) | 31/10/2017 | A Grubundakiler Hariç Tüm Devletler | A Grubundaki Devletler | Aralık 2018 |
01/01/2014 – 31/12/2017 | Grup 4 Çocuklar, aile, göçmenler (Madde 7, 8, 16, 17, 19, 27, 31) | 31/10/2018 | B Grubundakiler Hariç Tüm Devletler | B Grubundaki Devletler | Aralık 2019 |
01/01/2015 – 31/12/2018 | Grup 1 İstihdam, eğitim ve eşit fırsatlar (Madde 1, 9, 10, 15, 18, 20, 24, 25) | 31/10/2019 | A Grubundakiler Hariç Tüm Devletler | A Grubundaki Devletler | Aralık 2020 |
Sivil Toplum
Katılımı
• Ülkenizin Avrupa Sosyal Şartı’nı mı yoksa revize edilmiş Avrupa
Sosyal Şartı’nı mı onayladığını belirleyin.
• Gençlerin haklarıyla ilgili temel endişeleri ele almak için uygun
olup olmadıklarını değerlendirmek için ülkenin yasal olarak bağlayıcı
kabul ettiği madde ve paragrafları belirleyin.
• Yıllık raporlamaya dahil olmak için, ülkenin kabul ettiği çeşitli
hükümler için raporlama zaman çizelgesini belirlemeniz tavsiye edilir.
• Avrupa Sosyal Haklar Komitesine bir rapor sunmak için bir zaman
çizelgesi veya strateji geliştirin. Raporlamaya STK katılımı için resmi
bir sistem bulunmamakla birlikte, sivil toplum kuruluşları, devletin
Avrupa Sosyal Şartı’nın hükümlerine nasıl uymadığını belirterek Avrupa
Sosyal Haklar Komitesi’ne bilgi sağlayabilir. Raporlar charter@coe.int
adresine gönderilmelidir.
EYLEM NOKTALARI:
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sistemi Aracılığıyla Gençlik Haklarının
teşvik etme
1. Türkiye’nin orijinal veya revize edilmiş Avrupa Sosyal Şartını onaylayıp onaylamadığı araştırın.*
2. Türkiye’nin Avrupa Sosyal Şartı’nın hangi hükümlerini kabul ettiğini belirleyin.
3. Türkiye’nin Toplu Şikayet prosedürünü kabul edip etmediğini belirleyin.
4. Türkiye’nin kuruluşunuzun ilgisini çeken (çalışma konusuna dahil olan) hükümler hakkında bilgi verip vermediğini (bkz. Tablo 4) inceleyin/takip edin.
5. İlgili bakanlıkla (ör. Dışişleri Bakanlığı) iletişime geçerek Gençlerin Haklara Erişimine ilişkin Bakanlar Komitesi Tavsiyesinden haberdar olup olmadığı. Eğer haberdarsa, tavsiyeyi uygulamak için ne tür çalışmalar yaptığını öğrenin.
* Not: Uluslararası
gençlik STK’ları da bu tür çalışmalara katılmak için ulusal üyeleriyle
birlikte çalışabilir.
